Ağrı Dağı

Ağrı Dağı

    Ağrı Dağı

     

    Ağrı Dağı

    Koordinatlar:  39°42′16″K 44°18′05″D (Harita)

    Ağrı Dağı

    Ararat, Masis, Ku

     

    En yüksek noktası

    Yükseklik

    5.137 m (16.853 ft 8 in)

    Çıkıntı

    3.611 metre (11.847 ft)

    Yalıtılma

    379 kilometre (235 mi)

    Koordinatlar

    Enlem: 39° 42′ 0″ Kuzey Boylam: 44° 17′ 0″ Doğu 

    Coğrafya

    Konum

    DoğubayazıtAğrıTürkiye

    Sıradağ

    Ermeni Yaylası

    Jeoloji

    Dağ türü

    Stratovolkan

    Tırmanma

    İlk tırmanan

    9 Ekim 1829, Friedrich Parrot

    Ağrı Dağı (Ermenice: Արարատ, Ararat ya da Մասիս, MasisKürtçe: Çiyayê Agirî; Selçuklular döneminde: Eğri Dağı), 5.137 metrelik rakımıyla, Türkiye'nin en yüksek dağıdır. Ağrı Dağı, Türkiye'nin doğu ucunda, İran'ın 16 km batısında ve Ermenistan'ın 32 km güneyindedir.

    Dağın %65'lik bir kesimi Iğdır ilinde, kalan %35'lik kesimi ise Ağrı ili sınırları içerisindedir.

     

    İsimleri ve etimoloji

    Dağın Türkçe ismi olan Ağrı Dağı, dilde Geç Orta Çağ'dan beri kullanılmaktadır. Dağın geleneksel Farsça ismi olan Kūh-e Nūḥ (Farsça: کوه نوح), Nuh Dağı manasına gelmektedir Kürtçe çiyayê Agirî olarak adlandırılmış dağ bu dilde "Ateşli Dağ" anlamına gelir

    Ararat ismi, İbranice’de eski çağlarda Ermeni Yaylaları'nda yaşamış Urartular için kullanılmış אֲרָרָט[ ('RRṬ) kelimesinin Yunanca varyasyonudur. Dağ dünyada genellikle bu isim ile tanınmasına rağmen,[5] [11] dağın bulunduğu bölgede yaşamış hiçbir yerli halk dağ için bu ismi kullanmamıştır.[12] Klasik Antik Çağ'da, özellikle Strabo'nun Geographica eserinde Ağrı Dağı'nın zirveleri Eski Yunanca'da Ἄβος (Abos) ve Νίβαρος (Nibaros) olarak geçmektedir.

    Dağın geleneksel Ermenice ismi Masis (Մասիս)] olmasına rağmen Ararat ve Masis isimleri günümüz Ermenistan'ında aynı yaygınlıkta kullanılmaktadır. Bu ismin Orta Farsça'daki masist (en büyük) kelimesinden türediği veya Proto-Hint-Avrupa dilinde dağ anlamına gelen *mns- kökünden evrildiği düşünülmektedir. Arkeolog Armen Petrosyan'a göre ise isim, Gılgamış Destanı'nda geçen Māšu Dağı'ndan geçmiştir

    Jeolojik ve coğrafi özellikleri

    Ağrı Dağı iki zirveden oluşur. Bunlar 5.137 metrelik Atatürk Zirvesi (Büyük Ağrı) ile 3.898 metrelik İnönü Zirvesi'dir (Küçük Ağrı). 4000 metreye kadar bazalt daha sonra sonraki yükseklikte andezit lavlarından oluşarak volkanik bir dağ özellikleri gösterir.

    Ağrı Dağı 5165 m’lik yüksekliği ile sadece ülkenin en yüksek zirvesi olmayıp aynı zamanda üzerinde 10 km² 'lik güncel bir buz takkesi (ice cap) bulunduran tek dağıdır. Ağrı Dağı üzerinde güncel kalıcı kar sınırı 4300 metreden geçmektedir (Arkel, 1973). Blumenthal (1958) kalıcı kar sınırının Pleistosen’de 3000 metre seviyesine kadar indiğini hesaplamıştır. Zirvesi dört mevsim boyunca erimeyen kar ve takke buzulu ile kaplı volkanik bir dağ olan Ağrı Dağı’nın doruğundaki örtü buzul Türkiye'nin en büyük buzuludur.

    Buz takkesinden sarkan ve uzunlukları 1 ile 2.5 km arasında değişen toplam 11 adet buzul dili dağın güney eteklerinde 4200 m'ye, kuzey eteklerinde ise 3900 m'ye kadar ulaşmıştır. Bu dillerden en büyüğü kraterin kuzeydoğusundaki Cehennemdere Vadisi'nde bulunur. Eğimin çok fazla olmasından dolayı zaman zaman kopan buzul parçaları vadinin aşağı kesimlerinde (2370 m civarı) döküntüler ile kaplı ölü bir buzulun (rejenere buzul) oluşumuna da yol açmıştır.

    Ağrı Dağı eteklerindeki morenler diğer dağlara kıyasla çok daha az bir alan kaplamaktadırlar. Bunun nedeni, Cehennemdere Vadisi hariç, gelişmiş vadilerin bulunmayışı, buzul üstünün ayrışmış malzeme ile kaplanmasını sağlayacak yüksek eğimli zirvelerin olmayışı ve zaman zaman aktif hale geçen volkandan çıkan malzemelerin daha yaşlı moren depolarını kaplaması olarak açıklanabilir.

     

    Dinsel önem

     Türkiye'nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı, Hristıyanlık inancına göre Büyük Tufan'dan sonra Nuh'un gemisine ev sahipliği yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan bir dağdır. Bir inanışa göre, Eski Ahid'teki Tekvin babında Nuh'un gemisi'nin karaya oturduğu dağ bu dağdır. Fakat, Kuran'ı Kerim'de Nuh'un gemisinin "Cudi'ye oturduğu" belirtilmektedir.[20] 1950'li yıllarda, havadan çekilen fotoğraflardaki gemiye benzeyen şekiller Nuh'un gemisinin bulunduğu yönünde yorumlandı, ancak daha sonra bu iddiaların asılsız olduğu ortaya çıktı.

    Kutsal kitaplarda da adı geçen Ağrı Dağının farklı dillerde birçok ismi vardır. Başlıcaları AraratKuh-i NuhCebel'ül Haris'tir.

     

    Dağcılık tarihi

    100 lira banknot'un arkası (1972-1986)

    11 Temmuz 1966 tarihinde zirve yapan ODTÜ'lü akademisyen dağcılar Orhan Özgüner ve Atilla Bilgütay'ın dönemin rektörü Kemal Kurdaş'a  ithafen sundukları fotoğraf

    Ağrı Dağı için Marco Polo, yazılarında “hiçbir zaman çıkılamayacak bir dağ” diye bahsetmişse de kayıtlara göre dağa ilk tırmanış 9 Ekim 1829'da Prof. Friedrich Parrot tarafından gerçekleştirilmiştir. Ağrı Dağı’ndaki ilk bilimsel çalışmalar ise Imhof (1956), Blumental  (1958), Birman (1968) ve Arkel (1973) tarafından yürütülmüştür. İlk kış solo tırmanışı ise 21 Şubat 1970'te Türkiye Dağcılık Federasyonu eski başkanların dan  Dr. Bozkurt Ergör  tarafından gerçekleştirildi] Yüksek irtifa dağcılığı ve akut dağ hastalığı üzerine ilk bilimsel tıbbi çalışmalar ise dağcılık federasyonu eski başkanı Prof. Dr. Abdül Mecit Doğru ve Muzaffer Erol Gez ile birlikte dağın zirvesinde 3 gün 3 gece kalarak gerçekleştirildi. ] Ağrı'ya tırmanış 1990 yılında yasaklandı. 1998'de Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin vermesiyle bu yasak kaldırıldı.

    Güney yüzünden yapılan tırmanışlar "klasik rota" olarak nitelendirilir ve Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinden başlar. Iğdır yönünden gerçekleştirilen kuzey rotaları ise daha teknik buzul tırmanışlarını içerir ve dağa ulaşım açısından biraz daha ayrıntılı hazırlıklar gerektirir.

     

    Ağrı Dağı En Uygun Tırmanış Tarihleri

    15 Mayıs – 15 Eylül :Yaz tırmanışı için uygun

    1 Ekim – 28 Şubat : Kış tırmanışı için uygun ve zorlu

    1 Mart – 30 Nisan : Kayak turu için uygundur

    Paylaş: